Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün yalnız birkaç kilometre ötesinde günlerce büyük bir duman bulutu yükseldi. Yangın söndürme helikopterlerinin biri gidiyor biri geliyordu. Yanan yer, kentin son yeşil alanlarından Beykoz Ormanları'ydı. Tam 4 gün üst üste bu yangınlar çıktı. Beykoz, neden yanıyordu? Bu sorunun cevabını aramak üzere önceki gün yanan alanları gezdik, bölge halkıyla konuştuk, yetkililere kulak verdik. Yanan alan çam ağaçlarının yanı sıra kestane, meşe, gürgen, ıhlamur, kayın, kızılağaç ve fındık gibi çok zengin bir orman örtüsü ile kaplı. Çavuşbaşı Mevkii'ndeki en büyük yanan alandayız. Müdahale sırasında alanın etrafı iş makineleriyle kazılıp diğer orman örtüsüyle bağlantısı kesilmiş. Yangın büyümeden kontrol altına alınmış. Ancak yanan alandan geriye kül olmuş kızılağaçlardan ya da siyaha kesmiş çamlardan başka bir şey kalmamış.
Bakanlık: 10 hektar yandı
Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na göre, yanan orman alanı 10 hektar. Beykoz Ormanları'nın 5756 hektar verimli ormanlık alanı ile kıyaslandığında 'devede kulak' gibi görünse de, yanan ormandaki ağaçların ve ekosistemin yeniden oluşması için onlarca yıl gerekiyor. Yangınların nedenine dair ortak bir yargıya ulaşmak zor. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu da, önceki gün "Yanan alanlar imara, özel mülkiyete ve yapılaşmaya açılmayacak. Yangınların büyük kısmı insan kaynaklı. Sabotaj şüphesi var" demişti. Orman Mühendisleri Odası ise birkaç gün önce 'terör amaçlı sabotaj' ihtimalini gündeme getirmişti. Arazileri en iyi bilen arsa alım satımı yapan esnafla konuşuyoruz. İsimlerini vermiyorlar. Bir emlakçı, buradaki ormanların sınırlarının yıllar önce belirlendiğini belirtip, yangından kimsenin 'kâr' sağlayayamayacağını savunuyor. Başka bir emlakçı "3. köprünün bağlantı yolu Çavuşbaşı'ndan geçecek. Yeni araziler açmak isteyenler olabilir" diyor. Terör diyen de var, akli dengesi yerinde olmayan bir kişiyi fail gösteren de. Ancak şimdilik ortaya çıkan bir sonuç ve fail yok.
Yangından sonra önlem
Çavuşbaşı'nda önceki gün olağanüstü güvenlik önlemi alınmıştı. Polis devriye geziyor, Orman Müdürlüğü'ne bağlı ekipler arazide ölçümler yapıyor, bir helikopter ise yukarıdan yanan alanları inceliyordu. Yanan alanların en büyüğü Kent Ormanı'nın yakınlarında TEM otabanına yakın Hekimbaşı bölgesiydi.