DHA'nın haberine göre, CHP İl Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıda milletvekilleri CHP'li Aykut Erdoğdu ve Mehmet Şeker, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i TOKİ ve müteahhit şirketler nezdinde inceleme başlatmaya davet etti. Yapılan açıklamada, "EGYO'na ait gayrimenkullerin tapu kayıtlarında yer alan satış değerleri ile yasal defterler arasında neredeyse yüzde 90 fark bulunmaktadır. Tapu değerleri düşük gösterilerek tapu harcının düşük ödenmesi, dolayısı ile kaçakcılık suçu Emlak Gayrımenkul Yatırım Ortaklığı'nca işlenmiştir" denildi.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
"Bugüne kadar 560 bin konut yaptığı, 35 bin ihale ile bu konutlara 45 milyar TL ödediğini ifade eden Erdoğan Bayraktar'ın TOKİ üzerinden hukuksuz icraatları bitmiyor. Yaptığımız araştırmalar sonucunda elde ettiğimiz belgelerden Erdoğan Bayraktar'ın sadece dolandırıcılık suçuna göz yummakla kalmadığı, vergi kaçakçılığı suçuna da iştirak ettiği ortaya çıkmıştır. Erdoğan Bayraktar, yüzde 99.5'i TOKİ'ye ait olan Emlak Gayrımenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.'nin (EGYO) yönetim kurulu başkanıdır. EGYO, onbinlerce konut yaptıran ve bu iş için 20 milyar TL kaynak harcamış bir kurumdur. Bilindiği üzere 213 sayılı vergi usul kanununa göre defter, kayıt ve belgelerde vergi matrahını azaltacak şekilde hile yapılması vergi kaçakçılığı olarak tarif edilmiştir.
Açıkladığımız belgelerden de görüleceği gibi, EGYO'a ait konutların tapu kayıtlarında yer alan satış değerleri ile yasal defterlere kayıtlı değerleri arasında nerededeyse yüzde 90 fark bulunmaktadır. Bir ülkede bir bakan, vergi kaçakcılığı suçuna bulaşmasına rağmen hala görevde kalabiliyorsa o ülkede vatandaşın devlete olan güveninden bahsetmek abesle iştigaldir. Açıkladığımız bu kadar yolsuzluk dosyasına rağmen hala koltuğunda oturarak yolsuzluk ve usulsüzlük peşinden koşanları cesaretlendiren Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ı bir kez daha istifaya çağırıyoruz."
ŞEKER: BAYRAKTAR'IN YERİNDE OTURMAMASI GEREKİYOR
Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker de, açıkladıkları belgeleri göstererek şöyle konuştu:
"Bu belgeler geçen yıl mart ayında elimize geçti. Tabii çok detaylı bir belgeydi. Tamamı üzerinde inceleme yapmamız, yetkili teknik elemanlarla görüşmemiz, maliye yetkilileri ile görüşmemiz uzun bir zaman aldı. Dolayısı ile bu belgelerde, emlak konutun Ataşehir'de yapmış olduğu taraflar arasında sözleşme, yapılmış hangi daire kime verilecek şekilde bir noter sözleşmesi, burada dairelerin kimler tarafından alındığı net olarak belirtiliyor. Bu sadece bir proje ile ilgili. Bunun gibi onbinlerce daire var. İlginç taraf şu. Bu da emlak konutun kasa defteri (belgeyi göstererek) Muhasebe kayıtları. Bunları da sorduk ve doğruluğunu kanıtladık. Burada muhasebe kayıtlarında işaretli olarak gördüğümüz üç tanesini işaretledik. Çünkü elimizde üç tanenin tapusu var. Aynı şahıslara verilmiş. Satış fiyatları ile tapu kayıtları arasında korkunç bir fark var. Tapu kaydında 20 bin lira. Bu tapu da 20 bin lira. Üçüncü tapu ise 30 bin lira. Üç tane değişik tapu. Şahıslara satışı gözükmüş. Ama emlak konutun kendi muhasebe kayıtlarında bu rakamlar 258 bin lira, 159 bin lira, 165 bin lira. Yani emlak konut sözleşme gereği firmalarla şöyle bir anlaşma yapmış. Bütün vergiler yüklenici firmaya aittir. Burada müteahhit resmen kollanmış. Bu rakam ne kadar?
Arkadaşlar bu rakam milyar dolar. Bazı firmalar gözetilmiş, bazı firmalar zengin edilmiş. Bunlarla ilgili maliye bakanlığı ile görüştüm. Maliye bakanı diyor ki, 'Tüm Türkiye'de emlak değerlerinin çok düşük gösterildiğini ve vergi kaçırıldığını biliyorum. Onun için çalışma yapacağım' diyor. İşte belgeler sayın maliye bakanı. Gidin önce emlak konutla başlayın. Vergi kaçırmışlar, devleti dolandırmışlar, bazı müteahitleri zengin etmişler. Aynı yerde inşaat yapan başka müteahitler de var. Onlar sattığı fiyattan tapularında fiyatları da göstermişler. Devlete de arslanlar gibi vergilerini ödemişiler. Onlara bir dahaki sefere ihale vermemişler. Ama bu adamlar ihale almaya devam ediyor. Batılı ülkelerde vergi kaçakçılığı en büyük suçtur. Ve sayın bakan Erdoğan Bayraktar'ın bundan sonra artık yerinde oturmaması gerekiyor. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni dolandırmıştır."