Kapadokya Bölgesi'nde, Erciyes, Hasan Dağı ve Güllü Dağı'nın günümüzden 20 milyon yıl öncesinde püskürttüğü lav birikintilerinin suların çekilmesiyle oluşturduğu dev tüf katmanların içlerinin oyulmasıyla yapılan yeraltı şehirleri, yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyor. M.S. 4. yüzyıldan itibaren Kapadokya Bölgesi'ne kadar ulaşan ilk Hıristiyanlar'ın çok tanrılı dine mensup insanların saldırılarından korunmak amacıyla oluşturdukları yeraltı şehirleri ilk dönemlerde sığınma, daha sonraki dönemlerde ise yaşam merkezleri olarak kullanılmış. Dünyanın en önemli bilim kurgu yazarı Erich Van Daniken tarafından uzaydan gelen garip yaratıklar tarafından yapıldığı bile öne sürülen yeraltı şehirlerinde günümüzün sosyal yaşamını aratmayan tarzda yapılanmaları görmek mümkün. Yerin 40-70 metre altlarına kadar dengeli ve mimari ölçümlere uygun tarzda oyularak yapılan yeraltı şehirlerinde hava bacaları, su depolarının yanı sıra dıştan gelebilecek saldırıları önleme amacıyla kalın sürgü taşları, erzak depoları, yatak odaları, şarap mahzenleri, hayvan barınakları, kilise, okul, şarap üretim alanları bulunuyor. Nevşehir Müze yetkilileri, Nevşehir, Aksaray, Niğde ve Kırşehir illerini içerisine alan Kapadokya Bölgesi'nde yapılan araştırmalar sonucunda 200 adet yeraltı şehrinin varlığının tespit edildiğini söyledi. Bu yeraltı şehirlerinden bugün ancak Nevşehir'de 5, Kırşehir'de 2 ve Aksaray ilinde 2 olmak üzere toplam 9'unun turizme açıldığını kaydeden yetkililer, yeraltı şehirlerine yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgi gösterdiklerini söyledi.
Yetkililer, "Geçmişte yoğun olarak Bizanslıların kullandıkları yeraltı şehirleri adeta bir mimarlık harikası. Sığınma ve daha sonra yaşama amacıyla kullanılan yeraltı şehirlerinde, o gün insanların ihtiyaçlarını karşılayacak birçok birimi bulmak mümkün. Öyle ki bazılarının içlerinde kiliseler ve zindan bile bulmak mümkün. Bu yeraltı şehirleri içerisinde bugün turizme kazandırılan en büyük merkez Nevşehir'in Derinkuyu ilçesi'nde bulunan yeraltı şehridir" dedi.