26 yaşındaki Almanyalı Nora Freitag, 24 yaşındaki Urska Bavcar ve 24 yaşındaki Alman Günther Schumann ile kendilerini Artvin'e getiren motivasyon ve bölgede edindikleri izlenim hakkında konuştuk:
Kampı nereden duydunuz? Katılmaya nasıl karar verdiniz?
Nora Freitag: Yaklaşık bir ay önce arkadaşlarımdan duydum bu kampı. Türkiye'ye ilk geldiğimde baraj ve HES karşıtı mücadeleden haberim bile yoktu. Sonra HES mücadelesi ve aktivizm ile ilgili belgeseller izledim. Özellikle Gezi Parkı sürecinde tanıştığım insanlar bu konuda çok şey öğrenmemi sağladı.
Urska Bavcar: Bir çiftlikte gönüllü olarak çalışıyordum, çiftliğe gelen insanlar anlattılar. O ana kadar Türkiye'deki HES karşıtı mücadeleyi bilmiyordum ama onlar anlattıktan sonra her şeyi bırakıp gelmek istedim. Gelirken gördüğüm çok sayıda HES ve baraj bölgede karşılaşacağım yıkıma hazırladı beni. Bu kampta bulunmak, paylaşmak ve mücadeleye yardımcı olmaktan çok mutluyum.
Günther Schumann: Birkaç hafta önce Munzur festivalindeydim, oradaki katılımcılardan öğrendim. Orada da HES karşıtı mücadele veriliyordu ve katılımcılar bunun Dersim'e özgü olmadığını, Karadeniz'de de büyük mücadeleler verildiğini söyleyince gelmeye karar verdim. Gezi Parkı'nda kalırken oradaki insanlar da bana Türkiye'deki ekoloji mücadelesiyle ilgili önemli bilgiler vermişti.
Kendi ülkenizde ekolojiyle nasıl bir ilişkiniz vardı?
Günther: Almanya'da okullarda yenilenebilir enerji sürekli konuşulan bir konudur. Politika derslerinde öğretilir, hatta İngilizce derslerinde bile dil pratiği bu konu üzerinden yapılır. Alman medyası da sürekli yenilenebilir enerji üzerine yazar. Almanya'da HES her zaman en temiz enerjilerden biri olarak öğretilir. Buraya geldiğimde yıllardır bizim beyinlerimizi yıkadıklarını, HES'lerin aslında hiç de temiz olmadığını ve doğaya nasıl bir yıkım yarattığını gözlerimle gördüm. Bu yıkıma karşı insanların gösterdiği direniş çok etkileyici. Ülkenin dört bir yanından gençler, avukatlar, aktivistler ve uzmanlar buraya binlerce kilometre yol aşarak geliyor.
Nora: Ben de Almanya'da aynı eğitimi görmüş biriyim. Ama Artvin'de bu işin arkasında yatan rant mantığını gördüm. Babamla konuşup bu kampı anlattığım zaman 'Bu insanlar neye itiraz ediyor, HES temiz enerji demek değil mi' diyor bana. Almanya'da gerçekten böyle bir zihniyet var, çünkü ülkemizde bu kadar yıkıma yol açan HES'ler ve barajlar yapılmadı. Alman firmaları bu teknolojiyi ihlal ettiği için özellikle bizim beynimizi bu yönde yıkıyorlar diye düşünüyorum.
Urshka: Artvin'de gördüğüm yıkım karşısında şok oldum. Slovenya küçük bir ülke o yüzden ülkedeki her şey de küçük. Böyle büyük yıkımları hayal edemezdim. Buradaki barajlar o kadar büyük ki bölgenin iklimini ve bitki örtüsünü değiştiriyor.
Bu kamp sizde nasıl etkiler bıraktı? Buradan ayrıldıktan sonra doğa mücadelesine daha fazla katkı vereceğinizi düşünüyor musunuz?
Günther: Ben grafik tasarım okudum. Grafik tasarlamanın yanı sıra resim de yapıyorum. Burada zihnime kazınan imgeleri ve karşılaştığım yıkımı görsel içeriğe çevirerek yaymak istiyorum. Bir mücadeleyi duymak ve ona hak vermek başka bir şey, o mücadeleyi yaratan yıkımı yerinde gözlemlemek başka bir şey. Almanya'ya dönünce burada öğrendiğim ve gördüğüm her şeyi aileme, arkadaşlarıma ve bütün çevreme aktaracağım. Almanya'da HES'lerin temiz enerji demek olduğuna dair var olan yanılgıyı değiştirmek için uğraşacağım. Bu konuda sergiler düzenlemeyi, networking faaliyetlerinde bulunmayı planlıyorum.
Urshka: Ben Türkiye'ye ağustos başında geldiğim için Gezi sürecini kaçırmıştım. Bu yüzden buraya gelmeden önce Türkiye'deki ekoloji mücadelesini öğrenebileceğim çok bir kaynak olmamıştı. Ama burada her şeyi açıkça gördüm. Burası sadece Türkiye'nin değil, bütün dünyanın mirası. Gönüllü çalıştığım çiftliklere gelen insanlara buradaki yıkımı anlatacağım. Ayrıca ülkeme dönünce insanlara gerçekleri anlatacağım, size çok basit gelebilir ama dedemlerin bahçesine ağaç dikeceğim.
Nora: Artvin'den sonra Karadeniz'i gezeceğim, ardından Dersim ve Diyarbakır'a gideceğim. Bütün bu gezide karşılaşacağım şeylerin ardından yapmak istediklerim var, ama önce bu geziyi tamamlayıp kafamı netleştirmem lazım.